1 Ocak 2016 Cuma

BÜTÜN ÜMİDİMİZ UYANMAKTA                                                    

Ne zaman ve nasıl uyanırız?

Dünyada hak etmediğimiz yerde bulunduğumuz gerçeğini görüp hak ettiğimiz yere gelmek için itaat eden değil, lider olacak gençleri bilinçli olarak eğitmekten geçtiğini uyanıp da gördüğümüz  zaman,

Çocuğun akılının, kalbinin, ruhunun bir fidan, büyüklerin de bahçıvan gibi olduğunu düşünüp onlara öğretilen her kelimenin bir şeyler kazandırması için çağa uygun eğitip, kim olduğunu bilmesi ve kendisine güvenip dürüst olmasını öğrettiğimiz zaman, 

Dürüstlüğü en iyi yol seçip millete  faydalı evlat yetiştirdim demek için çocuklara ve gençlere milletin faydalanacağı işler yapmasını öğretip, adalet ve eşitliğin hayatta ne kadar önemli olduğunu, bu değerleri koruyup yüceltmeyi kendisi için değil milleti için istemesini öğrettiğimiz zaman,

Çocukları ve gençleri iyi beslemek, iyi giydirmek, beden sağlığına iyi bakmak ebetteki çok önemlidir, fakat insan ruhunun temizliği, tokluğu, dilini, gözünü iyi kullanması, dinlemeyi bilmesi, bunlarla beraber, kendisine dünya yolculuğunda dostluk ve iyiliği rehber ettiği zaman,

Devleti yönetenlerin ve aileler samimi olarak düşünüp, gençlerin yetiştiği, karakterlerinin biçimlendiği okulların, çevrenin ve aile ortamının her zorluğun üstesinden gelebilecek nesillerin zihinsel ve ahlaki olarak sağlıklı olmasını sağladığı zaman,

Kendileri kurallara uyup çocuklara ve gençlere güzel örnek olan aile büyüklerinin, yalan söylememeyi, kandırmamayı, incitmemeyi bu ve benzeri  davranışların iyi bir davranış olmadığını, neyin iyi neyin kötü olduğunu anlayan nesiller yetiştirdiğimiz zaman,

Çocukların aklının ve kalbinin içinde ısırgan otu biten terk edilmiş tarla gibi olmasına izin verirsek tembel, disiplinsiz, umursamaz, kendini seven, fakir gönüllü, bencil, çıkar peşinde koşan, parazit gibi yaşayan, hiç kimseye ve hiç bir şeye karşı ne sevgileri, ne de saygıları olan nesillerin yetişmesine mani oluğumuz zaman,

Vatana, millete, insanlara, emeğe, başkalarının fikirlerine, kendilerinin akli melekelerine karşı duyarsız, mantıksız ve sevgisiz bir gençliğin yetişmesine engel olduğumuz ve bunu toplum, millet ve devlet sorunu olarak gördüğümüz zaman,

Uyanmış oluruz…

Okullar yeni nesillerin beynini ve kalbini yıkayarak yetiştirmez. Hiç bir çocuk ve genç önemsiz olarak görülmemelidir. Kin ve nefret duyguları yok edilerek ahlak dışı canilikler sona erdirilebilmelidir.


İşte o zaman, bilge ve dürüst adamlar devleti yönetir, umumi ve sosyal hayat da paslanmaktan kurtulur ve  yücelir. Yönetenler çıkar peşinde koşmaz, kendi ülkesine ve gençliğine başkalarının ülkesi ve genci gibi bakmaz, akıllı ve bizci olarak UYANMANIN ve KURTULMANIN reçetesi yazılır. Ve bütün ümidimiz olan uyanmayı gerçekleştirmiş oluruz.


BİLAL GÜRER

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder