17 Ocak 2016 Pazar

KALB TERAZİSİNİ BOZARSAN;
Hem ruhsal,hem fiziksel güzellikleri bozarsın,İşine geldiği gibi yaşar, dün şikayet ettiklerini unutur,dedikoduyu sever, başkalarının kötü gördüğün işlerini arkasından konuşur,yıkıcı şekilde eleştirirsin ''nankörlük'' yaparak yaşarsın,
Yıkılmayacak tek kaleyi, vicdanının kalesini yıkarsın,yaşanan bütün kötülüklerin kaynağını artırır,başkalarının güzel taraflarını araştırmadan hayata negatif bakar herkesin şüphe duyduğun bir hayat yaşarsın,
Hakikati gösteren aynanın güzel şeyleri görmesini engellersin,aklını kullanıp insanlara güzel bak,güzel şeyleri duy-dinle, kötü sözleri duyma,dudakların güzelliğin sırrı güzel söz söyleme- konuşma özelliklerini bozmasın,
Sevginin en iyi ilaç olduğunu unutturur,oysa,sevgi her şey alt eder, her güce karşı galip gelir, bu gerçeği göz ardı ettiğin için ileriye bakamaz,kibrin,kendini beğenmişliğin hem kendini yanıltır, hem de halkını yanıltırsın,
Kötü işler,sevilmeyen işler yaparsın, yanlış yaptığını bildiğin için vicdanının sesini susturmaya sebep uydurur,vicdanının sesini dinleyince,halktan korkmadan,utanmadan yanlış yaptığını bildiğin için yanan gönlünün azabını söndürmek için çare ararsın,
Hak ve hakikati göremezsin,olumluyu olumludan ayıramayınca, vicdanını zayıflatıp,gerçeklerle yüzleşemez duyarsız bir hale gelirsin, nefsinin altında ezdiğin kötü arzularını artırırsın,
Kafanın içini bozarsan,nefsinin gelip geçici isteklerine,arzusuna teslim olursan,duyarlı olamazsın '' kalemi önce vicdanına sonra mürekebe batırıp'' toplumun yaşadığı zulmü,çektiği acıları yazamazsın,
Mutluluk kaynağı olmamızı,başkalarının ihtiyaçlarına beklenti içinde olmamızı engeller, insanların bir kez yaşadığı dünya da huzursuzluk,gerginlik,sevgisizlik ve güvensizliğin olduğu bir ortamda yaşamalarına sebep olursun, zalim ve zorbaların belini kıramazsın,
Hırs ve bencillik duygularını artırırsın,senin olan şeylerden başkalarınında fayda görmesine engel olursun,isteklerine ulaşamayınca da engel gördüklerine kin ve nefret duyar,gönül insanı olup iyi ve yararlı işler yapamazsın,
Bulunduğun konumu kötüye kullanırsın,kendini de çevreni anlamanı engeller kültürel değerleribozar,başkalarını da düşünmek yerine kendi cebini,çevreni düşünmeye başlarsın,
Başkalarının yoksulluğunu,açlığını,ruhsal acısını düşünemezsin,vicdanın asıl görev ve gayesini unutarak pişmanlık duyup körelen bu duyguyu canlandırmak için çalışmaz, bu günü iyi yaşamaya,dünü mutlu bir düşe,her yarınıysa umut dolu bir hayale çeviremeyi başaramazsın,
Kalb terazisini düzeltirsek;
Korkunun olmadığı bir dünyada yaşarız,
Adam olma mücadelesini bitirmeden,başkalarını da anlayıp,her şeyi kendi vicdan terazimizde tartıp ne olduğumuzu bilerek,içten ve açık sözlü olup doğru ne ise onu söyleyip rahat yastıkta yatarız.
Güvenilir ve dirençli olarak çaresiz bir insanın derdine derman olmak ,hak sahibinin yanında olmak,kendi vicdanımıza acı çektirmeden, adam gibi adam,''hak-hakikat'' adamı olarak yaşarız.
BİLAL GÜRER

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder