9 Kasım 2016 Çarşamba

TÜRK-ATATÜRK;
((-Vazifesini tam yerine getirememiş olanın vicdan rahatsızlığına ne ilacın şifası, ne mazeretin duası kar etmez)) diyor, Mevlana Celaleddin. Bugün tarihi hafızamızdan, öz kaynaklarımızdan öylesine koptuk ki, değil binlerce sene yüz yıl öncesinde ki olayları ve kişileri bile hatırlamıyoruz. Bu durumda hali nasıl kurtaracağız? Maziye yiğitliği ve ululuğu nasıl iade edeceğiz? Tarihi uykudan uyanıp vatanımızı nasıl ebedi vatanımız yapacağız? ‘’Ne mutlu Türk’üm diyene ‘’ demekten ve olmaktan gurur duy Türk-Atatürk…
Türk-Atatürk, sen Türk milletinin öz varlığısın, ’bağımsızlık benim karakterimdir’ ’diyen ataların, el ve gönül birliği ile oluk gibi kan dökerek sadece bir savaşı kazanmanın değil, bir vatanı yok olmaktan kurtarmanın mücadelesini her alanda yaparak milli bir devlet kurmuşlardır. Ayrıca esir milletlerce de Türk’leri örnek alarak almış toplumsal ahlakı, vatanını ve milletini sevmeyi, onu koruma duygusunu, tarih kadar eski olan Türk milletinden öğrenerek zalimlerin sömürüsünden kurtulmak için kurtuluş mücadelesi vermeye başlamışlardır. Düşünceli,bilinçli,nemelazımcı olmadan aydınlık bir Türkiye’de yaşamak istiyorsan uyanık ol Türk-Atatürk…
Türk genci, dün kendini medeni sayan sözde Avrupalılar, Mondros'ta,Sevr'de seni asmak için darağacı kurdular, seni yok etmeye çalıştılar. Bugün de seni fikir  keşmekeşi içine sokup, sen-ben kavgası ile Milli Birlik ve beraberliğini bozup, kardeşi kardeşe düşman etmeye çalışıyorlar. Dünkü ve bugünkü yıkıcı, bölücü ihanet odaklarını iyi öğren, kimin dost, kimin düşman olduğunu, olabileceğini hep bil, tespit ettiklerinizi kovun aranızdan, ataların çiğnetmedi namusunu sende çiğnetme Türk-Atatürk…
Türk genci, ülkenin bölünmesi için milletin içine fitne, fesat ve kıskançlık sokup kardeşin kardeşi hayatının baharında öldürmesi için teşvik edenlere fırsat verme. Aldanan, aldatılan hale gelme. İhanetin kimlerden nasıl ve ne için geldiğini gör ki sana emanet edilen Cumhuriyeti, Hürriyeti ve Vatanımızı canı gönülden koruyasın, barış içinde kalkınmak yokluklar, fecimi feci felaketler görüp perişan olmamak için  zalimlere fırsat vermeyesin Türk-Atatürk…
Türk genci, Asyalıların güzelliklerini yaratan, yaşatan ve dünyaya yayan ataların gibi olmak için alıcı değil verici ol. Öz varlığına dön,bencil,sadist ve zalim ahlak anlayışı ile mücadele ederek,ilimli bilgi ile, azim ve iradeyle, mesleğine sadakat, ilme vefa, insanlığa dost, insaniyeti kuvvetli, yapıcı ol. Vatanının ve Milletinin yükselmesi için araştırıcı ol, bilim-teknik ve sanatın zirvesinde ol ki, kimsenin önünde diz çökmeyesin Türk-Atatürk…
Türk genci, gafil olup, kendini kimsenin insafına bırakma, fazilet ve insanlık duygularını hiç bir zaman yitirme, kötülük zehri ile beynini yıkamak isteyenlere fırsat verme. Yüzünün açık, alnının ak olması için tarihinden güç al, en güzel ahlaka sahip ol, fakir milletini hem maddeten, hem manen kalkındırmak için sorumluluk al, doğruluktan ayrılma, milli kimliğimizin parçalanmaması dil birliğimizin bozulmaması için ‘’ Türk kültürünü rehber yap ‘’Türk-Atatürk…
Türk genci,bugün,vatandaşlık vazifen, Vatanını ve Bayrağını korumak,evladına,vatandaşına, sınırlarına sahip çıkmak, yakın tarihinin düşündürücü hakikatlerine aklın ve vicdanınla eğilmek, zenginliği ilim ve hürriyette aramak,istediğin gibi düşünmek için esaret zincirini altında olsa boynuna takmamak, dünya yüzündeki son bağımsız Türk milletini, insanımızı birbirine boğazlatmak için uğraşan pis,hain,sadist düşünce sahiplerine, dahili ve harici eylemcilerin kardeş kavgası çıkarmasına fırsat vermemek için uyanık ol Türk-Atatürk…
Türk-Atatürk, ülkene mutluluk ve huzurun gelmesi, Türkiye’mizin iktisadi-ekonomik-teknolojik ve sosyolojik alanda özgür anlayış içerisinde kalkınmasını sağlamak için gönlünü doğru tut,akıllı,bilgili ve adil ol, adaletle iş gör, adalet terazisini bozma, halkı huzura kavuşturmak için çalış. Milletinin sevimli, sevgili ve gül gibi güzel kokması için şefkat, merhamet hislerini geliştirip nefsinle savaş. Hak,hukuk tecelli etsin,savaşın birbiri için yaşamak ve yaşatmak olsun Türk-Atatürk…
Türk-Atatürk, en güzel meslek, önce iyi bir ahlak, edep ve görgüdür. İyi ahlakı meslek edin, bundan hem kendin hem de milletin ve insanlık faydalansın. Mert ve çalışkan ol, vicdanına danışarak iş gör, haysiyet zedeleyici iş yapma,düşmanlığa,kine,ötekileştirmeye değil dostluğu, sevgiyi, güzelliği yaşatacak ortamı hazırlamak için çalış. Yararlı işler bilgiyle olur, araştırıcı ol, ilim adamı ol, genel kültürünü zenginleştir, dünyanın fikir gelişmesini takip et ve öğren, dünyayı tanı ve takip etki,aciz, haysiyetsiz ve korkak olmayasın. Aziz, hür ve müstakil yaşamak için her alanda insanlığa faydalı olacak yeni işler yap Türk-Atatürk…
Türk-Atatürk,Cumhuriyetimizin kuruluş felsefesini, ’’ ulus devlet,sosyal devlet ve  laik devlet ‘’ olarak ebediyen yaşaması bu üç maddenin de içinin boşaltılmaması ve  bu değerlerin yüceltilmesi,yaşama biçimimiz olması gerekmektedir bunun için de gaflet,dalalet ve hıyanete düşmen için Sevr’i yeniden bize yaşatmak isteyenlerin oyununa gelme ,hal ve ahlakını faziletli olmak için düzenle, öfke ve ihtiraslarını aklının gerisine al ki,yarınlar bizim ve dünya durdukça bizim olsun Türk-Atatürk… 
 BİLAL GÜRER
10-KASIM-2016

7 Kasım 2016 Pazartesi




PARSEL PARSEL EDİLEN DÜNYADA MUTLU YAŞAMAK İÇİN;

Güzeli görebilmek,duyabilmek,mutlu olabilmek sıradan bir iş değildir,

Mutlu insan olmak mı istiyorsun,işini severek yapacaksın,akıllı,namuslu ve adil olmayı vazife sayıp, sevdiğin şeylere ulaşmak için ızdırap çekmesini,mücadele etmesini bileceksin,işte o zaman evin de,ülken de rahat ve mutlu olarak yaşarsın,

Elin de olanlarla yetinmeyeceksin,kendini eğitip öğrenmeyi,öğretmeyi ve paylaşmayı seveceksin, korku ve meşakkat içinde bolluğun bir işe yaramayacağını bileceksin, emniyet ve huzur içinde yaşamak için kendin olup,sevilmek için sevmeyi,bileceksin, işte o zaman mutlu yaşarsın,

Yaratılıştan getirdiğin ''bencillik eğilimini'' kişisel hırslarını,ahlak ve fazilete zarar verir hale sokmayacaksın,bencillik eğilimini dengeye getirecek fedakarlıkları yapacaksın, hayatı bir çekişme ve sürtüşme alanına dönüştürür isen muhtaç olduğun mutluluk, barış ve huzuru nasıl yakalarsın?   

Varlığını meşrulaştırmak istiyorsan,benlik kavgasını bir kenara bırakacaksın ben değil o diyeceksin,başkalarına iyilik etmeyi,yararlı olmayı, etrafınla iyi ilişkiler kurmayı,her çalışanın hakkını vermeyi, şeffaf, paylaşımcı,üretken olacağı bir iş ortamında çalışıp mutlu olmalarını sağlayacaksın .
Düşmekte yükselmekte insanın kendi elinde,hayat mücadelesini kazanmak için bakıp geçmeyen, gören,sorumluluğunu yerine getiren,iç güzelliği tam,kültürlü,donanımlı ve mesleğinin konusuna hâkim olacaksın,bilgi ve deneyimlerinden başkalarının da fayda görmesini sağladığında mutlu olacaksın,

İyilikle kötülüğün bir olmadığını bilirsen,kötülükle mücadele ederken vicdanınla yüzleşip dağı görüp tavşan,denizi görüp balık olmazsan,tüyü bitmedik yetimi düşünüp hakkını yemezsen,kutsal değerleri koruyup çalana da,çaldırana da, riya ve hile yapana da göz yummaz karşı çıkarsan iyi insan ve iyi vatandaş olarak anılırsın, 

Gönül insanı,hizmet insanı olup toplum için yararlı hizmetler ve iyilikler yapmak için çalışmalısın,tüketirken tükenmemek için aç gözlü olmayıp gönül dünyanı toplumun çıkarlarını hesaba katarak,pozitif düşünerek,işinde,davranışlarında samimi olmalısın,
çözüm üreterek hayatı anlamlandırmalısın,

Her zaman ileri bakan ve pişmanlık yaşamayan birisi olmalısın,“keşke”lere yer vermemelisin her hatadan bir tecrübe bir ders çıkarmalısın yaşamın da karşılaştığın her olayın bir nedeni olduğunu anlamalısın,   

Çok güzel bir farklı kültürleri barındıran bir ülkede yaşadığını bilmelisin,mutlu bir insan olmak için elinden geleni yapmalısın,fakiri ile,zengini ile,ülkenin tüketim alışkanlıklarına bir çeki düzen verip tüketim toplumu olmaması için,dikkatli olmalısın, her yerde her koşulda mutlu olmak için çalışmalısın.

Dünyayı parsel parsel eden güçlerin çıkardığı problemlerden ülkemizin zarar görmemesi için güçlü olmalıyız ki Demokles'in kılıcı başımızın üzerinde sallanıp durmasın.

BİLAL GÜRER
06-11-2016





3 Kasım 2016 Perşembe

DOĞRU İLE YANLIŞI AYIRT ETMEK,
Doğru ile yanlışı ayırt edenler,zamanı kazananın, her şeyi kazanacağını; zamanın insana verilmiş bir emanet olduğunun bilinci ile onun kıymetini bilirler. Aldıkları her kararı günü kurtarmak için değil, asırlar sonrasını düşünerek alırlar.
Doğru ile yanlışı ayırt edenler,doğru söz söyleyen ile verdiği sözü tutmayanı.Hile ile iş gören ile dosdoğru olanı.Kendi kusurlarını, yalanlarını, hilelerini gizleyip; başkalarının zayıf ve yanlış taraflarını, iğrenç yalanlarla, gözyaşı dökerek aldatanları, birbirinden ayırmalılar.
Doğru ile yanlışı ayırt edemeyenlerin acı çekebilecekleri,acı,cefa çekmemek için de, insanların bilgi öğrenmeyi bir yük değil, zevk olarak görmeleri gerekmektedir.Gaflet uykusuna dalmadan, doğru ile yanlışı ayırt etmeyi başarmalıdırlar.
Doğru ile yanlışı ayırt edenler, öğrendikleri ile kalbini temiz tutmayı.Kimseye zarar vermemeyi bilirler. Akıllı ve güzel düşünüp, yapacağı her işi danışarak, kötülükleri yok edecek iyilikle sonuçlanacak işler yaparlar.
Geleceğimizin liderleri olacak çocuklarımızın doğru ile yanlışı ayırt edebilmeleri için; sağlıklı bir vücuda, sağlam bir akla, güçlü ruhsal bağlara sahip olmaları gerekmektedir.Çocuklarımızın iyi huylu olması, yeteneklerinin gelişmesi, temiz kalpli olarak yetişmeleri çalışmalıdır.
Doğru ile yanlışı ayırt edemeyenler ahlaki değerleri yok sayarak şöhret olmak için yanıp tutuşurlar. Yumuşa huylu, cömert ve güzel düşüncelerden uzak kalarak yaşadıkları için, faydası olmayan hayaller kurarak insanları dara düşüren, inciten işler yaparlar.
Doğru ve yanlışı ayırt edemeyenler, “kırılmış yumurtayı” tekrar eski haline ben getiririm, diyenlere de,dünyanın bütün bilginleri toplansa da,” kırılmış yumurtanın” kırılmamış haline tekrar gelmesinin imkânsız oluğunu söyleyenlere de, inanırlar.
Doğru ile yanlışı ayırt edemeyenler,insanları tüketime alıştırıp; ölçüyü tartıyı adaletle yapmayanları, dürüstlük kuralını ihlal edenleri,ahlakın düzenleyici rolünü göremediler. İşlerinde hile yapanların, ölçülü ve dengeli işler yapmalarını sağlayamadılar.
Doğru ile yanlışı ayırt edenler,göz boyayarak,yozlaşma ve bilgi kirliliği ile kültürel emperyalizminin meydana getireceği yıkımın sonucunu görürler. İnsanı insan yapan değer yargıları olmadan hayatın yaşanmaz olacağını bilip, hayatı pahasına da olsa bu değerlerin yaşaması için çaba harcarlar.
Doğru ile yanlışı ayırt edenler,dürüstlük ve doğruluğun insanı koruduğunu bilir. Titiz bir şekilde doğru ne ise onun için yaşar. Ayıp ve kusurları gördüğünde, sağlık ve huzuru bozacağını düşünerek düzeltilmesini sağlar.
BİLAL GÜRER.
03-11-2016