10 Şubat 2016 Çarşamba

KARAKTER GELİŞMEMİŞSE TAHSİL İŞE YARAR MI?
                   
Aslında bu soru cevabı içinde olan bir sorudur. Diğer bir ifadeyle uçlu sorudur.

Geçmişe dönüp baktığımızda nice tahsil görmüş ama ‘’adam’’ olamamış insanların ülkenin maddi ve manevi kaynaklarını heba ettiklerini görürüz. Bunun sonucu olarak da, toplumun ve bireylerin rahatsızlığının, huzursuzluğunun her gün biraz daha arttığına şahit oluruz.

Güçlü bir toplum meydana getirmek için görev üstlenenlerin itibarlı, karakter sahibi, ahlaklı ‘’bilime, teknolojiye’’ önem veren, doğru ve iyi olan şeyleri yapabilecek, güçlü nesilleri hiç bir fedakârlıktan kaçınmadan yetiştirmelerinin şart olduğunu biliyoruz. Karakterli insan sayısını artıran toplumlarda insanların işlerini taviz vermeden en iyi şekilde yaptıklarını, ilkeleri ile menfaatleri çatıştığında beyni ve kalbi temiz olduğu için büyüklük göstererek ‘’menfaatçilik’’ egosuna hayır dediklerini ve böylece ilkeleri ile büyüdükleri görülmektedir.

Başarılı olmak için karaktersizleşen, onurunu satanların yanında,  başarısız olduğunda ahlaken fakirleşip, karakterinden  ödün veren, özünü, sözünü, içini, dışını bozan ‘’dağı görüp tavşan, denizi görüp balık olanlara’’da  çokça rastlıyoruz.

Karakter eğitimi ve tahsilin;
 İyiyi sevmeyi, iyiye ulaşmayı, kendine ve topluma karşı olan önemli sorumlulukları yerine getirmeyi, aşağılık kompleksine hayatında yer vermeme bilincini ve herkesin kaderinin kendi elinde olduğu bilincini öğrettiğini  anlıyoruz.

Tahsil ise tekil olarak;
Söz verip vermemeyi, verdiği sözü tutup tutmamayı, güler yüzlü, yardımsever  olup olmamayı, başkalarının kendimiz hakkında olumlu düşünmesi için gayret sarf edip etmeme isteğini öğretmez. İnsan olarak dener, yanılır, acı çeker iyi ya da kötü karakterli oluruz…

Bu kapsamda bazı sorularla kendimizi test edebilmeliyiz;
Kendi karakterimizi inşa ederken sözüne güvenilen, dürüst, adil, yüreği sevgi ve saygı dolu karakteri güçlü, kişiliği oturmuş, makul ve mantıklı düşünen, unutulacağını bilse de iyilik yapmak için elimizden geleni yapabiliyor muyuz?
Kişilikli insan olup, büyük düşünüp daha iyi şeyler yapmak için sağlıklı kararlar alıp, güçlü olabilmeyi, yaşama yön verebilmeyi, ülkemizi ve dünyayı insanca yaşanabilir yapabilmeyi, asırlardır yapılanları bir gecede yakıp, yıkıp yok etmenin aşağılık bir davranış ve  küçük düşünme olduğunu görebiliyor muyuz?

Aslında bunlar mutlu bir topluma ulaşmanın yollarıdır. Yeter ki o yolları yürümesini bilelim. Karakterli insan olduğumuz zaman, eleştirilerden korkmayız, suç işlemeyiz, hüznü, acıyı paylaşmasını biliriz, mahalleyi, komşuyu var sayar, sokakta karşılaştığımız insanlarımızla selamlaşır ve böylece o yolları daha sağlam kılarız.

Başkalarının derdini kendi derdimiz bilerek, değerlerimizi ve insanlarımızı yok etek yerine vicdanlı olup adaleti yerine getirmek için yaşamalıyız. İşte o zaman herkes kendi ölçeğinde “karakter gelişmemişse tahsil işe yarar mı” sorusuna yukarıda vurguladığım çerçevede bir cevap bulur.


Bilal GÜRER