14 Ekim 2016 Cuma

BÜYÜKLENENLER,
RUH GÜZELLİĞİNİ TERK EDENLER;
Büyüklenmeden, ülkemize ve insanlara faydalı olmak için: Hoş olmayan, tedavi edilmesi zor olan her düşüncenin, olayın, fikrin karşımıza çıkmasına izin vermemeliyiz. Verirsek biz sorumluyuz, insanlar bunu bilmeliler.
Büyüklenenler,kuvvetli, üstün ve yüce olmak için yalnız kendini ve kendi çıkarını, düşünerek yaşar. Başkalarını dikkate almaz, kendini diğer kişilerden üstün görürler.
Büyüklenenler: Maddi refah üstünlüğünü düşündüklerinden ülkesinin ve dünyanın bir köşesinde masum, mağdur, muhtaç insanların öldüğünü görse bile hiç etkilenmezler.
Büyüklenenler: Hep kendisi büyük olsun, ben ne olursam olayım herkes beni sırtında, omzunda taşısın, makam, ilim, mal, servet ve karar verme yetkisinin hep kendi elinde toplanmasını isterler.
Büyüklenenler: Sadece önce kendi rahatını düşünürler, insanlığa bir şey verme dertleri olmadığından çıkarının olduğu her yerde herkese iyi davranırlar. Acımadan başkalarını kullanmaktan hiç çekinmezler.
Büyüklenenler: Başkalarını korkuyla yaşatmaktan zevk alırlar. Sevgiyle yaşamak isteyenlere fırsat bile vermezler, gerçekle yüzleşmezler ve çıkarları yoksa başkalarının ihtiyaç ve problemleriyle hiçbir şekilde ilgilenmezler.
Büyüklenenler: Kendisinden büyük olanların önünde eğilirler, küçük olanları ezmek için güç kullanmaktan, onları saf dışı etmek için iftira atmaktan, sorumluluğu başkalarının üzerine yüklemekten çekinmezler.
Büyüklenenler: İnsanların iyi yönlerinden, övgü ile dürüst şekilde başarılarından yararlanmak yerine; yetenekleri olanları, yağcılık yapmadıkları için inciterek saf dışı ederler.
Oysa gerçek büyüklük mağruriyet değildir. Gerçek büyükler: Kimsenin hatasını yüzüne vurmazlar, rakiplerinin hatası varsa düzeltilmesini isterler aleyhine kullanmazlar, onların gururunu incitmez, akıllı ise emir vermek yerine sorular sorulmasına izin verirler.
Gerçek büyük insanlar: Erdemli, doğru insan olup karşısındakileri eleştirmeden önce yaşamı şekillendiren gerçeklerle yüzleşmeli, kendi hatalarını görmeli, hatalarından söz etmeli, “iğneyi kendisine, çuvaldızı başkasına batırıp”, yanlışlıklarını bilmeliler.
Büyük insan diyebildiklerimiz: Kötü şeyleri değil, iyi şeyler yapmak için; kendini donattığı zaman yokluğun ve çözümsüzlüğün içinden bir çözüm bulur. Toplumun zihninde canlandırdıklarının gerçekleşmesini sağlayabilirler.
Biz Türklerin özü insanı seven ve yücelten bilgilerle, hünerlerle dolu olmalı. Türk insanı büyüklenmeden herkese yardım eden, kimseye avuç açmayan, almaya değil vermeye çalışan, herkesin iyiliğini isteyen, güneş gibi aydınlatan düşünce ve fikirlerin olduğu cömertlik denizinde yüzmelidir.

BİLAL GÜRER
12-10-2016

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder